-
1 kalakalmak
1. احتار [اِحْتارَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak2. اختلط [اِخْتَلَطَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak3. اختل [اِخْتَلَّ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak4. ارتبك [اِرْتَبَكَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak5. اضطرب [اِضْطَرَبَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak6. اعتلج [اِعْتَلَجَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak7. تحير [تَحَيَّرَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak8. تخبط [تَخَبَّطَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak9. ترجرج [تَرَجْرَجَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak10. مرج [مَرِجَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak11. هرج [هَرَجَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak12. وجف [وَجَفَ]Anlamı: bir durum karşısında şaşırmak -
2 تحير
Iتَحَيَّرَ1. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak2. şaşakalmakAnlamı: şaşırmak3. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememekIIتَحَيُّرşaşalamakAnlamı: şaşırmak -
3 ترجرج
تَرَجْرَجَ1. çalkalanmakAnlamı: çalkalama işine konu olmak2. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek3. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak4. salınmak5. sallanmak6. zıngırdamakAnlamı: zangırdamak7. zangırdamak8. depreşmekAnlamı: yeniden ortaya çıkmak, nüksetmek -
4 احتار
اِحْتارَ1. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek2. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak -
5 اختل
اِخْتَلَّ1. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak2. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek3. depreşmekAnlamı: yeniden ortaya çıkmak, nüksetmek -
6 اختلط
اِخْتَلَطَ1. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak2. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek -
7 ارتبك
اِرْتَبَكَ1. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek2. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak3. şaşmakAnlamı: hayret etmek4. depreşmekAnlamı: yeniden ortaya çıkmak, nüksetmek -
8 اضطرب
اِضْطَرَبَ1. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak2. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek -
9 اعتلج
اِعْتَلَجَ1. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek2. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak3. depreşmekAnlamı: yeniden ortaya çıkmak, nüksetmek -
10 تخبط
تَخَبَّطَ1. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek2. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak3. sapmakAnlamı: doğruluktan ayrılmak -
11 مرج
Iمَرِجَ1. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak2. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek3. depreşmekAnlamı: yeniden ortaya çıkmak, nüksetmekIIمَرْج1. süpürge otuAnlamı: funda2. çimenlikAnlamı: çimeni olan yer3. meraAnlamı: çayırlık, otlak4. otlakAnlamı: hayvan otlatıaln yer, salmalık, yayla, mera5. çayırAnlamı: ot biten düz ve nemli yer6. bahçeAnlamı: sebze yetiştirilen yer -
12 هرج
Iهَرَجَ1. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek2. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak3. depreşmekAnlamı: yeniden ortaya çıkmak, nüksetmekIIهَرَّجَkomikleşmekAnlamı: gülünçleşmek -
13 وجف
وَجَفَ1. kalakalmakAnlamı: bir durum karşısında şaşırmak2. donakalmakAnlamı: şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek3. depreşmekAnlamı: yeniden ortaya çıkmak, nüksetmek
См. также в других словарях:
başı dönmek — 1) insana, eşyanın dönmesi, ayağının altından yerin çekilmesi vb. bir duygu gelmek Cümle kapısının önüne geldiği zaman başının dönmeye başladığını hissetti. P. Safa 2) sıkıntı yaratan bir durum karşısında bunalmak 3) görkemli bir şey karşısında… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kalakalmak — nsz 1) Bir şey veya durum karşısında şaşırmak 2) Güç durumda kalmak Arka tekerler alıp başını geçti gitti. Kırk yolcu yolun ortasında kalakaldık. B. R. Eyuboğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük